(carriage ,)

  1. Br yolcu vapuru
  2. özel otomobil
araba, (atlı) binek arabası. Noun
vagon, yolcu vagonu.
I'll be sitting in the 3rd carriage from the front of the train. (ABD'de
bu anlamda
car kullanılır)
Noun
top arabası. Noun
kızak, şaryo, bir makinenin (diğer bir parça üzerinde) hareket eden parçası.
the carriage of a typewriter. Noun
tavır, duruş, vaziyet. Noun
(a) taşıma, nakliye, nakil.
the expenses of carriage: taşıma masrafları. (b) taşıma/sevk/nakliye ücreti. Noun
yönetim, idare. Noun